her kadın için kendisine denk olacak yani bir bakıma karşıtı olabilecek bir erkek modeli mutlaka bulunur. bulunamıyorsa hayatın kendi mevcut sisteminin özünde bir aksaklık baş göstermeye başlıyor demektir. bilirsiniz hayat tümden zıtlıklarla doludur. öyle yaratmış Yüce Yaratıcı. ve o hayat artı-eksi, sıcak-soğuk, iyi-kötü, güzel-çirkin hep dengeli, hep simetrik ve bir o kadar karmaşık şekilde geçip gitmekte. ama maalesef ki bu dengenin kurulamadığı her durumda ve mekânda sorunların baş göstermeye başlayacağı da aşikâr. Ukrayna ülkesini ele alalım. ne güzel değil mi? özellikle de erkekler için. birbirinden güzel kızlar-kadınlar, sahip oldukları bebeksi yumuşaklıkta, pürüzsüz dış deri örtülerinden doğan göz alıcı güzelliklerinin dışında ve bundan da ziyade olmak üzere orada bir bayan ile flört başlatmak için ülkemizde olduğu gibi erkeğin özellikle anlamsız eziklenmelerden, terslenmelerden, rencide edici hallerden uzak, insan gibi onur ve kişisel özgüven kırmadan oldukça doğal ve gayet medeni bir şekilde karşılanmaları, üstelik bu kızlar/kadınların şaşılası düzeyde ve istisnasız şekilde tok gözlü ve kalender bir evcimen olmaları gibi takdir edilesi halleri bakımından oldukça cazipler. tabi bu durum bakan kişiye göre değişmekte. aslında Türk erkeklerinin geneline göre doğal, normal ya da olması gereken gibi görünen bu durum aslında bir anomali. mevcut hayat düzenleri onlar açısından oldukça içler acısı olmakla beraber, ülkelerindeki kadın nüfusunun erkek nüfusundan kat be kat fazla olması hasebiyle kişisel değer yüzdesi mevcudu doğal olarak az olan lehine yani erkek cinsine doğru zaman geçtikçe sürekli olarak kaymakta. yani ukrayna kadınlarının aslında yukarıda saydığım şekilde sadece salt fiziksel güzellikleri dışında kadın doğası bakımından diğer dünya kadınlarından hiçbir farkları yok. sadece mevcut bu yeni anomali durumuna uyum sağlamış durumdalar. yani bir erkek tarafından tercih edilebilmek için güzellik dışında karşılarındaki erkeği cezp edebilecekleri düzeyde kişisel ve ahlaki bakımdan üstünlükler yahut meziyetler edinmiş haldeler. aslında bizim ülkemizde de bir düzensizlik hâkim fakat bu kadın erkek nüfusundaki sayısal dengesizlik yahut uçurumdan kaynaklanmıyor. aslında böyle bir dengesizlik hali de söz konusu değil. (derinlemesine araştırmasını yapmadım ama Türkiye’de mevcut son durumda kadın nüfusu erkek nüfusundan biraz fazla bile fazla olabilir.) son derece suni olan bu durumun kaynağı kızlarımızın medeni cesaretlerini bir türlü elde edemeyişleri, korkuları, inançsızlıkları ve güvensizliklerinden kaynaklanmaktadır. ama bundan da ziyade en az deneme ile en doğru ve en ideal erkeği bulabilme arzusu aynı zamanda toplum nezdinde kaşar damgası yeme korkusu ile bütünleşik komplike heterojen bir karışım olması durumu kuvvetle muhtemel. bu vesile ile fazla seçici geçirgen davranışlar neticesinde karşılarına çıkan ve kendilerine talip olan pek çok sevgili ya da eş adayını ellerinin tersiyle itmeleri, horlamaları, aşağılamaları ve nihayet rencide etmeleri çokta şaşılacak, garipsenecek bir sonuç değil. erkekler tarafından üzerinde durulmaksızın basitçe kıç kalkması olarak nitelendirilip geçilen bu komplike hadisenin kaynağının bu olduğu bariz. ancak bu seçici geçirgenlik durumu genel olarak kadınlar açısından beklenilenin aksi şekilde sonuçlanmakta dolayısıyla pirince giderken eldeki bulgurdan olma durumu misali karşılaşılabilecek en yanlış kişiyi hayatlarına almaları ve doğal olarak mutsuzluk ile gözyaşlarına boğulmaları ve sonrasında ipin ucunu hepten bırakmaları yahut hayata küsüp bir daha erkek yüzü görmek istemeyip kalplerine ve duygularına ket vurmaları ipleri hepten büsbütün sıkı sıkı tutmaları bu yanlış seçimlerin genel sonucuna dönüşmektedir. ne diyelim kendi düşen ağlamaz.
4 Ağustos 2023 |
içerik yazarı: admin (yazar profili)
içerik yayın tarihi: 10 Kasım 2021
bu içerik ilgini çekti mi?
1 / 0