şans faktörü


dört ayaküstü düştü dediler. bazen de ne çok şanslı dediler. yahut kimi zaman da sözleriyle çok ta şanssız, bahtsız bir bedevi ettiler. inanç düzeyi ortalama üstündeki bünyeler için, Hak’tan bir çırpıda gelen veya bir türlü gelmek bilmeyen o kısmet. inanç düzeyi vasatın altında olan veya tümden inançsızlar için ise sonradan kavram olarak uydurulmuş tesadüf ya da diğer adıyla şans. işte o şans veya kısmet ki bazı insanların -ekseriyetle de başarılı addedilen insanların- hayatta elde etmiş oldukları diğer insanlarca iddia edilen o başarılarının kaynaklarının yine kendi çaba ve seçimlerinden ötürü olduğuna dair ego kaynaklı inanışlarından mütevellit kısmet yahut uydurulmuş adıyla şans faktörünün etkisini her ne kadar yadsımış olsalar da buna inanmak ben gibi bünyeler için oldukça güç. kaldı ki ben her zaman bazı insanların dört ayaküstü düştüğü bazılarının üç, bazılarının iki, bazılarının ise kol ve bacaklardan yoksun birer parya sınıfı mensubu şekilde tepeleme düşüp parçalanmak akıbetine zorunlu duçar olduklarına inanmışımdır. aslında hakikatte üstün bir başarı veya tümden başarısızlık diye bir şey de yoktur. özgür iradeniz ile yaptığınızı düşündüğünüz o üstün seçimleriniz veya yapıp ettiğiniz o harikulade gibi görünen işleriniz -ki her zaman sadece size sunulduğu kadarıyla mevcut şartlar altında bir özgürlük içerisindesinizdir.- aslında sizlerin sadece kendi sınırlı alanlarınız içerisinde mevcut olan geçerli sonsuz gibi gördüğünüz sanrı benzeri sınırsızlıklarınızdır. yani kişiler arası başarı veya başarısızlık diye bir kavram yoktur. bilindiği üzere her insanın beyin ağırlığı yaklaşık olarak aynıdır. (1250 gr. ila 1500 gr. arası) veya ayni tür içerisindeki tüm canlılarda diğer bedensel uzuvlar da öyledir.(zihin ve bedensel engelliler müstesna) yine de sadece ve sadece sizlere sunulan ve zahirde görünmez olan manevi sınırlı alanlar içerisinde mevcutta sonsuz gibi görünen mükemmele o çok yakın olduğunu zannettiğimiz başarılarınızın tadını hadsize çıkarmakta kendinizi farklı ve üstün hissetmek yanılgısı içerisinde bocalamaktasınızdır veyahut yine keza hadsizce elde ettiğiniz cüz-i mahiyette olan sizlere çok büyük gelen o başarısızlıklarınızın ah-u vah-i içerisine düşerek kendinizi haddinden fazla şekilde işe yaramaz, önemsiz veya değersiz hissetmektesinizdir.


  30 Temmuz 2023  |


içerik yazarı:   admin (yazar profili)

içerik yayın tarihi:   24 Şubat 2023


bu içerik ilgini çekti mi?

0 / 0

hayır mı? öyleyse belki de ilgini cezbedecek o özel içerik bunlardan biridir:

(unutma! gönlümüzden geçen yalnızca bakıp geçen bir seyyah olman değildir. durup nihayete eren bir dost olmandır. ki işte bu vesile ile aramıza katılman dolayısıyla değerli üyeliğin bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.
Bir yanıt yazın0

e-posta adresiniz yayımlanmayacak. gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.