uyanma zamanı


artık uyanma zamanı bizler (Türkler) bu değildik. hayır. cumhuriyet kuruldu kurulalı beri sanki bir asırlık bir mazimiz varmış gibi dahası öte yandan batının özellikle fransız ve ingiliz’in sözde medeniyetlerinin birer uzantısıymışız gibi bizlere belletilen bu aziz milleti ve asırlarca dünya ülkelerine her alanda damga vuran bu devletini (Osmanlı) taklitçi birer asalağa dönüştürdüler. kurtuluşu ve tekâmülü tümden dışarıda son derece hoş görünen hâlbuki içeride oldukça kokuşmuş olan batılının elbisesine bürünmekte gören ittihatçılar, jönler ve kendisinden sonra gelen gelmekte olan takipçileri kuşkusuz bu hususta mutlak surette yanılmışlardır. mübalağa etmiyorum Türkçülük bahanesiyle kişisel olarak nefret besledikleri ve Türkiye cumhuriyeti devleti’nin kendi mevcudiyetine karşı en azılı düşman olarak olarak belledikleri zannımca derin korku duydukları ve bu şekilde kendisine saldırmak suretiyle itibarsızlaştırmak hatta yok etmek maksadı ile yüce bir semavi din olan İslam’ın neredeyse tüm kaba ve ince ayarlarıyla kati surette oynamaya kalkmaları hoşgörüsüz kati hatta bu uğurda despotça kurallar uygulamaları zaman zaman demokratik sistemin tıkanmasını bahane ederek arkalarında kapı gibi duran ve laiklik ilkesine son derece bağımlı olan (düşünemeyen) adeta kendisi gibi robotlaşmış şekilde olan orduyu millete karşı kendilerine siper ederek ve siper etmekle de kalmayıp bir silaha dönüştürerek çoğunluğu her zaman her durumda sağ(muhafazakâr) kesim olan Türk milletini ve yine her zaman her durumda azınlıkta kalmakta olan sol(liberal) kesime karşı her zaman şiddeti artacak şekilde kışkırtmışlardır. işte tam da bu yüzden tüm demokratikleşme süreci ve çok partili hayat denemeleri fiyaskoya dönüşmüş bu uğurda sayısız vatan evladı vaktiyle ne hazindir ki telef olmuştur. en kısa ve en yalın tabir ile anlatayım aslında böylelikle anlatmaya calıştığım şey daha net anlaşılacak zannımca:  ittihatçılar, jönler ve kendisinden sonra gelen gelmekte olan takipçileri bir milletin ayağına deneyerek ve alıştırarak hoşgörü içerisinde giydirilmesi gereken bir ayakkabı gerek kendilerini millete karşı siper ettikleri (ordu) gerekse kendisinden sonra gelen takipçileri hart hurt şekilde hoşgörüsüzce geçirmeye kalktılar. işte sorunun esas kaynağı da buradan kaynaklanmış oldu. koskoca bir dini (İslam) mensubu olan bazı kişilerin(Müslümanların) hataları üzerinden değerlendirererek habis, düşman ilan etmek ve nihayet kaldırmak iptal etmeye kalkışmak (alelacele itibarsızlaştırmak suretiyle) akıl işi değil aksine ahmaklıktır. sadece İslam’a değil yeryüzünde bulunan tüm din ve inanç sistemlerine veya inançsızlıklara(ateizm) saldırı aynı duvara toslayacak ve kuşkusuz saldıran kişinin kendisine ve husule getirmek istediği sisteme onulmaz ve derin yaralar açacak şekilde bir silah misali geri tepecektir. bugün chp ve sol kesimin bir türlü idrak edemediği belki de idrak etmek istemedikleri şey budur. kısa ifade ile çabalar beyhudedir. İslam mensubu olan Türklere her türlü zorbalığı fenalığı  yapabilmeye muktedir olsanız bile neredeyse dünyanın yarısından fazlasının kendi inançlarına yahut inançsızlıklarına birer tehdit olarak gördükleri ve bu sebeple düşmanlık besledikleri en son gelen bu semavi dini yani İslam’ı yok etmeye kimsenin kudreti yeterli gelmez. (Allah’ın sonsuz kudreti ve izniyle inşallah.) yani bana gücün yettiğince her şekilde zulmedebilirsin hatta beni öldürebilirsin de  lakin inancımı yahut maneviyatımı kısacası dinimi yok edemezsin. fakat bunlar halk üzerinde dikta ile halkın maneviyatını yok etmeye kalktıklarından İslam dinini yok etmek üzere kurdukları bu tertibin eseri olan saatli bomba daha yerine ulaşamadan ellerinde patlamıştır. artık şansları da kalmamıştır. ellerindeki tek ve son fırsat ta uçup gitmiştir. artık günümüz muhalefeti ve ona gönül veren üstüne üstlük aydın olduklarını iddia eden muhalif zümre için muhafazakâr zümre üzerinde zafer elde edebilmek artık sadece birer ütopyadan bir imkânsızlıktan ibarettir. yani zaman zaman yaptığınız gibi muhafazakâr kesime  göstermelik hoşgörüleriniz de artık iktidara gelmek hususunda sizler için bir işe yaramayacaktır  artık millet uyanmaya başlamıştır. bu hükümetin ön ayak olması çabaları ile en basitinden bir Osmanlıcılık akımı peydah oldu zihinlerde. şanlı ecdadımızın destansı (lakin asla fantastik olmayan) hayatlarını gördükçe ne denli kandırılmaya çalışıldığımızı daha bir anladık. kaçılacak değil gurur duyulacak bir tarihimiz var iken bizlere tam tersi anlatıldı bu liberaller tarafından. şimdi sizlere sesleniyorum iyi okuyun iyi belleyin: hiçbir sistem yalan dolan üzerine bina edilemez. edilse de kalıcı olmaz çökmeye mahkûm olur. yani kesin olarak denilebilir ki  mutlak surette başarısızlığa uğradınız. sizler kalıcı şekilde kaybettiniz. lozan da kaybettiniz mesela. ahmet altan’ ın dediği gibi 4.3 milyon kilometrekarelik bir vatan toprağını sigara dumanı gibi resmen havaya üflediniz. sadece 10 yıldan daha az bir sürede horladığınız habis gördüğünüz evhamlı bir ruh hastası  zannettiğiniz ve öyle de lanse ettiğiniz kızıl sultan lakabını taktığınız koskoca bir İslam halifesi olan Sultan Abdulhamid Han hazretleri Osmanlı’nın tükeniş döneminde dahi dışarıdaki hiç bir düşman devlete 33 yıllık saltanatı boyunca tek bir karış toprak vermemiş iken üstelik. büyük başarısızlıkların eseri kendinizken hâlbuki yalan ve aldatmaca ile bunu başka birinin üzerine attınız. başarısız oluşunuzun sebeplerinden bir diğeri de yine ahmet altan’ın söylediği gibi kurduğunuz eğitim sisteminin genç bireyleri eğitmekten bireyleştirmekten ziyade düşünmekten uzak robotlaşmış beyinleri yıkanmış şekilde sonu -izm ile biten  kavramlara taparcasına bağımlı hale gelen kemikleşmiş fertler yetiştirmesi idi. yani kısacası bu hatalı eğitim sistemi ile bir nevi liberal bağnazlık içerisine düştüler. ne ironi. karşı durdukları muhafazakâr kesim içerisinde bulunan bir kısım bağnaz zümrenin durumlarına kendilerinin de düşmüş olması. buradan anlaşılıyor ki bağnazlık sadece İslam dinine mahsus olan onun bir sonucu olan bir durum değilmiş. o yüzden bir kez daha söylüyorum hatta haykırıyorum: çekin o pis ellerinizi artık mukaddes İslam dini ve mukaddes Türk milleti üzerinden…


  1 Ağustos 2023  |


içerik yazarı:   admin (yazar profili)

içerik yayın tarihi:   15 Temmuz 2022


bu içerik ilgini çekti mi?

1 / 0

hayır mı? öyleyse belki de ilgini cezbedecek o özel içerik bunlardan biridir:

(unutma! gönlümüzden geçen yalnızca bakıp geçen bir seyyah olman değildir. durup nihayete eren bir dost olmandır. ki işte bu vesile ile aramıza katılman dolayısıyla değerli üyeliğin bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.
Bir yanıt yazın0

e-posta adresiniz yayımlanmayacak. gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.