hakikatin gücü


Türkler’in 10.yüzyıldan itibaren samimi şekilde İslam inancını benimsemelerinden, Osmanlı’nın ezelden gelen monarşik, teokratik ve ümmetçi yönetim usulü olan padişahlık ve hilafet makamlarının bizden olmayanlarca cebri surette iptal edilişine değin tahta çıkan tüm padişahların ve hükümdarların hemen hepsinin Türk-İslam inancının tekâmülü için ve milletçe kendi öz kültürlerinin korunması hususunda canla başla çalıştıkları kuşkusuz bilinmektedir.(Allah hepsinden razı olsun.)

lakin bugün asıl bilinemeyen;

doğrultuları ya da yüzlerini nereye çevirmiş oldukları yahut kime kimlere hizmet ettikleri bir türlü anlaşıl-a-mayan bugünün z kuşağı ve de bu kuşağın ardından alfa kuşağı olarak anılan yine günümüzün ekseriyetle kaybedilmiş nesli olan kimliklerine suni şekillerde müdahale ile topyekûn kendi öz kültürlerine yabancılaştırılmış özellikle fıtratlarında doğuştan var olduğuna inanılan yüce İslam dininden bilinçli şekillerde uzaklaştırılıp koparılan o güzelim genç kuşağının vahim gidişat ve akıbetleridir.

bununla birlikte diğer bilinmeyen batılı dış güçlerin ve onların içimizdeki gizli soydaşları ya da yine içimizdeki sempatizan maşalarının sonradan mesnetsiz şekilde tapılası, destansı bir kahramanlık serüvenine dönüştürdükleri suni akımları ile tutunmakta oldukları kirli yalanlar neticesinde ümmi halka devrim adı altında yutturmuş oldukları -ki müspet yönde devrim yapmak şöyle dursun tek yapılan devrimin Yüce İslam dinini bu mukaddes topraklardan kazımak hususundaki topyekûn seferberlikleridir.- bugün hala bile günümüzde üzeri pislik ile örtülmeye çabalanan ve güneş misali parıldayan hakikatin gerici olarak ilan ettikleri padişahlık makamından kaynaklı olduğunu zanneden günümüz aydın geçinenleridir.

burada şunları belirtmek mutlak surette elzemdir:

batılı devletler (aslında İslam mensubu olmayan tüm milletler)  -ki buna bir zaman millet-i sadıka olarak niteleyip bağrımıza bastığımız aşağılık hain azınlıklar da dahil- özellikle ingiliz ve dahası katolik fransızın Osmanlı devleti üzerinde giriştiği topyekûn seferberlikleri neticesinde ilk olarak devletin aciz hale düşürüp sonradan da onu bir hasta adam haline getirmiş oldukları hakikatidir.

akabinde son darbe olarak kendi içimizden olup kendilerine devlet imkânları ve bilhassa padişah desteği ile yurt dışı tahsil imtiyazları verilmesine ve bu şekilde yetiştirilmelerine rağmen buna mukabil bir karşılıkmışçasına akabinde yedikleri kaba pisleyen içimizdeki muhalif jönlerin, bizzat monarşinin başı olarak  gördükleri son padişahın (ikinci Abdulhamid) devlet-i aliyyenin salahiyeti gerekçesiyle ivedilikle ve kati surette hal edilmesinin yahut el etek çektirilerek ülke yönetiminden uzaklaştırılmasının gerekliliğine pek tabi ki batının kirli elleri ile inandırıldıkları da ve bununla da kalmayıp hakikati görebilmek yetisinden son derece aciz bu beyinleri yıkanmışlara bu hasta adamı boğdurtmak suretiyle can çekiştirerek yok ettirdikleri de bir gerçektir.

ortaçağ karanlığı ve sefalet içerisinde debelenen köksüz ve kokuşmuş bir batı kültürüne sahip fransız’ın çok sonradan uyanarak dünyaya yaydığı fikirleri bazı muhalif ham zihinlere adeta nakşettiği son derece suni ve gerçeklikten uzak olan eşitlik, adalet, özgürlük safsatalarının göz boyama yoluyla etkilenme, hayran kalma şeklinde nakşedilerek bu gibilerin koyun misali aldatıldıkları da bir hakikattir. oysaki bu gibiler hep inanan kesimi koyun addederler hâlbuki her şeyden pek çabuk etkilenen ve sevk olan asıl koyun ta kendileridir lakin bilmezler, anlamazlar. ne diyelim Allah hidayet versin böylelerine..


  1 Ağustos 2023  |


içerik yazarı:   admin (yazar profili)

içerik yayın tarihi:   15 Kasım 2022


bu içerik ilgini çekti mi?

1 / 0

hayır mı? öyleyse belki de ilgini cezbedecek o özel içerik bunlardan biridir:

(unutma! gönlümüzden geçen yalnızca bakıp geçen bir seyyah olman değildir. durup nihayete eren bir dost olmandır. ki işte bu vesile ile aramıza katılman dolayısıyla değerli üyeliğin bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.
Bir yanıt yazın0

e-posta adresiniz yayımlanmayacak. gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.