kadınları anlamamak


sanırım şahsım adına konuşmalıyım. maalesef ki sıradan olduğunu düşündüğüm zekâ düzeyimle dahi bir kadının düşüncelerini anlayabilmek benim için çok zor olmasa gerek. lakin anlamlandırılamayan tek durum gizlenen hisler, istekler. sadece ben miyim? yoksa benim gibi başkaları da var mı? bilinmez. belki de hiçbir zaman bunu bilemeyeceğim. yine de bilirsiniz. jest, mimikler çok şey anlatır. bazen ise tamamlanmamış cümleler. yahut dile getirilmek istenen hissiyatın tam aksi şekilde yansıtılması. bunları yorumlamak benim için oldukça zor. belki de bu yetkinliğe ulaşmak için zaman gerekiyordur diye düşündüm çoğu kez. lakin o zaman geçtiği halde gördüğüm o ki beklediğim tekâmül bir türlü oluşamadı bende. elbette sonraları anladım ki bu hususta zekâ ya da anlamlandırma becerisi sonradan gelişen veya eklenen bir meziyet değil. zaman bunun ilacı da değil belli ki. demek istediğim fazlaca anlaşılmamış olabilir. fazla üstü kapalı konuşmuşta olabilirim. ancak az sonra vereceğim örnek asıl kastettiğimin ne olduğu hakkında net bir fikir verecektir sizlere. bir kadın doğası gereği karşı cinse duyduğu hissiyatını genellikle doğrudan belirtmez ya da belirtemez. nedeni hakkında net bir fikrim olmasa da bunun ar etme yahut karşı cinse karşı yelkenleri suya indirmemek iştiyakından kaynaklanabileceği kuvvetle muhtemel. bu sebepledir ki işaretleri yorumlayabilmek bir erkek için oldukça önemli olmakta. aksi takdirde ilişkinin sıhhatli şekilde ilerleyebilmesi yahut kalıcılık şöyle dursun çoğu kez ilişkinin başlayabilmesi dahi mümkün olmaz ve yalnızlık bir anda kaderiniz oluverir. neredeyse tüm kadınlar için ideal ve muazzam meziyetlerle dolu bir erkek dahi olsanız şu durumda bahsettiğim anlamlandırma kabiliyetiniz olmaksızın sahip olduğunuz türlü meziyetlerinizin hiç bir ehemmiyeti kalmaz. atılan kaçamak bir bakış yahut anlık bir tebessüm bunları yakalayabilmek gerçekten de oldukça elzem. şu durumda dikkat eksikliği büyük bir sıkıntı. yani benim gibi yolda yürürken dahi bakışlarıyla sizin içinize düşen bir kızı fark edemeyecek kadar dikkatsiz bir malak iseniz sizin için pekte umut yoktur. bugüne değin kim bilir kaç kız salaklık mertebesindeki bu dikkatsizliğim sebebiyle yanımdan öylece geçip gitmek ve de bu tepkisizliğimi yanlış bir şekilde umarsızlığıma yorumlamak zorunda kaldı. keşke bilebilselerdi. umarsızlıktan ziyade aşırı dikkatsiz olduğumu. ama maalesef ki hiçbir zaman bunu bilemeyecekler. keşke tek sorun dikkat eksikliği olsaydı. belki yine de bir şansım olabilirdi. anlamlandıramamak ile ilgili başıma gelen bariz bir hadiseyi paylaşmak istiyorum sizlerle. bir gün göz muayenesi olmak için özel bir hastaneye gitmiştim. sıra bana gelmişti. içeri girdim. ölçümün sıhhati açısından olmalı ki girdiğim oda karanlıktı. odada ölçümü yapabilmek için cihaza çenemi dayadım. karşımda çok tatlı aynı zamanda yüzü oldukça güzel (yani kızı beğenmiştim.) zannımca da cihaz teknisyeni olduğunu düşündüğüm bir kız vardı ve odada bizden başka kimsecikler de yoktu. nasılsa bir şekilde bu teknisyen kız bir yandan karşımda makineyi idare ederken diğer yandan da bana sorular sormaya başladı. bir yandan makinede bana gösterilen manzara resmine odaklanıyor bir yandan da bana sorduğu sualleri şuursuzca art arda cevaplıyordum. (sonradan aklımda kalan en belirgin soru da evli misiniz? oldu. hayır, değilim diye cevap verdim.) her neyse ölçüm yapıldı, iş bitti ve odadan çıktım. hastanenin o uzun koridorlarını yürüyüp, hastane bahçesinin çıkış kapısına yönelirken birden zihnimde bir şimşek çaktı. Allah Allah bu kız bana neden evli misiniz? diye sordum kendi kendime (bakın daha muhakemeye yeni yeni başlıyorum.) ne alaka? basit bir göz muayenesi neticede. işte o an içimde kurduğum tek cümle: Allah kahretsin oldu. nasıl bu kadar kalın kafalı olabilirsin dedim kendime. (kız da seni beğenmiş) sorunun maksadını daha yeni kavrayabilmiştim. sonra o ana geri dönmek istedim. ama yapamadım. daha doğrusu cesaret edemedim. yani ne diyebilirdim ki? ya da ne yapabilirdim ki? herneyse yaklaşık bir sene sonra yeniden muayene olmak için gittiğimde o kızcağızı yeniden gördüm. sol elinin yüzük parmağında pırıl pırıl parlayan alyansı ile birlikte elbette. kuş kaçmıştı ve artık yakalayabilmenin de imkanı yoktu. ne diyelim bir ömür mutluluklar. Allah mesut etsin. (ve bende maalesef ki her zaman olduğu üzere ben de aptallığıma doyayım.)


  5 Ağustos 2023  |


içerik yazarı:   admin (yazar profili)

içerik yayın tarihi:   1 Ekim 2021


bu içerik ilgini çekti mi?

1 / 1

hayır mı? öyleyse belki de ilgini cezbedecek o özel içerik bunlardan biridir:

(unutma! gönlümüzden geçen yalnızca bakıp geçen bir seyyah olman değildir. durup nihayete eren bir dost olmandır. ki işte bu vesile ile aramıza katılman dolayısıyla değerli üyeliğin bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.
Bir yanıt yazın0

e-posta adresiniz yayımlanmayacak. gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.