hayaller ve gerçekler


hayatım boyunca fazlaca hayal kuran birisi olarak ben, bahsetmek üzere olduğum iki zıtlık ve aşırılıktan biri olan hayalperestlik tarafına nedense hep daha yakın olmuşumdur. elbette nedeni hakkında en fazla bir kaç hipotez kurabiliyorum. muhtemelen bunlardan biri zihnimin işleyişiyle bir diğeri ise yetiştirilme şeklimle alakalı olabilir. ama yine de her durumda bence en olası neden hayatım boyunca zihnimde kurduğum kişisel beklentilerimin ekseriya gerçekleşmemesi ile oluşan hayal kırıklığı, karamsarlık veya topyekûn kronik bir ümitsizlik neticesinde gerçeklerden bütünüyle olmasa da buna yakın şekilde kopmak yahut olabildiğince uzaklaşmak olurdu. zihnim kendisini salt gerçekçilikten bir süreliğine kopararak kendine olması gerektiği şekliyle bir dünya ve bir hayat kuruyor. böylelikle gerçek olamayacak kadar ütopik bir ortamın içerisine geçici bir süre dahi olsa hapsoluyor. fakat yine de neticede düş dünyasından uyanana değin elde edilen mutluluğun verdiği haz tarif edilemez düzeyde oluyor. bunu pek çoğumuz mutlak surette yaşamışızdır. ancak bu dünyada zamanımızın oldukça kısıtlı oluşu, işleri her durumda zorlaştırıyor ve içinden çıkılmaz hale getiriyor. gözünüzü bir açıyorsunuz, güneş yeni doğmuş. kırpıştırıp tekrar açıyorsunuz, güneş çoktan batmış. şu durumda hayalperest birinin anlık saadeti için sonsuz zamana ihtiyaç duyduğu bir gerçek. perdeyi aralayıp bir anlığına pencereden dışarı bakıyorum. ancak hayatın hızı ve insanlığın ilerleyişi hemen o an başımı döndürüyor. hayallerimde hayattaki herkesten, her şeyden daha mükemmel olan ben, insanlığın her bakımdan hızlı ilerleyişi ve tekâmül edişi karşısında bir anda herkesten daha işe yaramaz, daha değersiz oluveriyorum. kaçmak istiyorum gerçekçilik halinden işte o an yeniden. arafta beklerken buluveriyorum kendimi. kurduğum hayallerimin pekte uzak olmayan bir gelecekte ümitsizce tümden veya hiç olmazsa kısmen gerçekleşme olasılığına tutunuyorum bir süre. ardından kabuğuna çekilen bir salyangoz misali hayalperestlik kabuğumun içine giriyorum. ta ki bir sonraki çıkışıma değin. böyle bir kısır döngü ve zaman her durumda öylece geçip gitmekte.


  4 Ağustos 2023  |


içerik yazarı:   admin (yazar profili)

içerik yayın tarihi:   8 Ekim 2021


bu içerik ilgini çekti mi?

2 / 0

hayır mı? öyleyse belki de ilgini cezbedecek o özel içerik bunlardan biridir:

(unutma! gönlümüzden geçen yalnızca bakıp geçen bir seyyah olman değildir. durup nihayete eren bir dost olmandır. ki işte bu vesile ile aramıza katılman dolayısıyla değerli üyeliğin bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.
Bir yanıt yazın0

e-posta adresiniz yayımlanmayacak. gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.